Geçen yıl iodes, geçirdiği yenilenme süreci sonrası Solo Traveller adını verdiği eşsiz koleksiyonla karşımıza çıkmıştı. Solo Traveller, modern kadının keşfetme arzusunu, özgür ruhunu ve içsel yolculuğunu sembollerle anlatırken Akdeniz ve Ege kıyılarının sıcak ve davetkar atmosferinden esinlenip, tek başına seyahatin cesur ve özgür ruhunu yün ve ipek şallar üzerine taşımıştı.
iodes’in yeni koleksiyonu Soul Traveller ise iodes kadınının daha olgun, ayakları yere basan ve kendinden emin yönünü kutluyor; dış dünyanın güzelliklerini içselleştirme ve köklenme sürecindeki bir kadının hikayesini anlatıyor.
Koleksiyonun Ruhu ve İlham Kaynakları
Soul Traveller koleksiyonu, iodes kadınının hayatındaki insan ilişkilerine, aşka ve sağlamlaşmış bağlara odaklanırken, onun evinde, ailesinde ve köklerinde hissettiği huzuru ve özgüveni yansıtıyor. Artık oturduğu sofralarda artık bir solo traveller değil; belki bir ev sahibi olarak oturuyor, sevdikleriyle çevrili bir yaşam sürüyor.
Bu koleksiyon, geleneksel iodes sembollerinin yanı sıra yeni sembollerle de zenginleştirildi. İlham aldığı Athena, uğuruna inandığı nazar boncuğu ve kendisini yolculuğunu yansıtan mozaik desenler, her bir parçada iodes kadınının derin karakterini ve ruhunu simgeliyor.
Renk Paletleri ve Tasarım İlhamları
Markanın yaratıcısı İrem Özyurtçu, koleksiyonu üç ana lokasyonun ruhundan ve renklerinden esinlenerek şekillendirdi. Kuzey Ege/Ayvalık ve çevresi; zeytin ağacının serinliği ve zeytinyağının sıcaklığı ile bütünleşen yeşil tonları, gri ve siyahın hakimiyetindeki desenlerle temsil ediliyor. Yunan Adaları ve Selanik kıyılarından ilham alan bir diğer renk paleti ise; maviler, beyaz ve toprak tonlarının canlılığıyla mitoloji, deniz, cesaret ve ilahi adalet temalarını yansıtıyor. Son olarak, İtalya’nın Puglia, Bari, Sorrento ve Napoli bölgelerini sembolize eden dramatik bir hikaye; tutkulu insanları, şarap ve limonun dinamikliğini yansıtan keskin kırmızı ve bordo tonlarıyla anlatılıyor.
Soul Traveller koleksiyonu, iodes kadınının seyahatlerindeki içsel keşifleri ve dış dünyadaki güzellikleri arasında bir köprü kurarken, her parça bu öyküyü yaşamın bir parçası haline getiriyor.