Eylül’de gel, şarkısı bir mekan için yazılacak olsa sanırım burası Sabrina Haus olurdu. Şüphesiz ki dinginleştiren ambiyansı, sonbaharda bile iç ısıtan güneşi ve her mevsim berraklığı ile ruhunuza huzur veren denizi ile Bozburun’un en romantik oteli…
Bu sene yaz mevsimine koşuşturma ve telaş içinde veda etmek zorunda kalıyorum. Diğer yazlardan farklı çünkü yepyeni bir proje ile ilgili inanılmaz yoğun günlerden geçiyorum. Kendi yazdığım tek kişilik gösterim tiyatro sahnelerinde izleyicisiyle buluşmaya başladı.
Heyecan, tatlı telaşlar, yorgunluk hepsi birbirine karışmış halde oradan oraya koşuşturuyorum.
Sonra bir ara dur diyorum kendime ‘dur’… Tüm kış böyle geçecek sıkı bir sakinliğe ihtiyacın var.
En son nerede kendini çok dingin hissettin diye soruyorum kendime… Nerede olmaya ihtiyacın var ya da ne yapmaya?
Cevabı bulmam zor olmuyor açıkçası, hemen rotamı Bozburun’a çeviriyorum. Eylül mevsiminde daha iyi bir rota bulmak zor biliyorum. Ama en çok da ilhama ihtiyaç duyuyorum, sahnede bir ilişkiler komedisi oyunu sergiliyorken romantizm olmadan bu iş zor biliyorum.
Ve bu duyguyu depolayabileceğim iliklerime kadar hissedebileceğim tek adresin Sabrina Haus olduğundan da eminim. Hemen yazıyorum sahibesi Semra hanıma, Eylül’de bana da yer var mı? Her zamanki zarifliği ile hızlıca geri dönüş yapıyor bana, kapımız açık diyor ve ben kendimi hızlıca atıyorum yollara…
Henüz ayağımı basar basmaz bir kez daha hatırlıyorum bu otelin sloganının neden Benim Adım Aşk olduğunu… Ambiyans ilk andan itibaren çekiyor beni içine. Kendimi ait hissediyorum ve aşkın hak ettiği değerde özen görmesi beni ayrı keyiflendiriyor.
Dolu dolu 3 gün geçiriyorum, otelden dışarıya tek adımımı bile atmadan. Çünkü anlıyorum ki burası bir yaşam modeli. Üstelik aşk dolu bir yaşam…
Farklı oda kategorilerinden Nar Suite ‘de kalıyorum. Bahçe katındaki odamın muz ağaçlarını seyreden dekoratif camlarının önündeki koltukta oturup kahvemi yudumlarken yeni sahne oyunlarım için de bolca içerik üretiyorum. Dış mekan jakuzisi ise özellikle akşamüzeri olup da deniz keyfim bittikten sonra vazgeçilmezim oluyor. Dinlendikçe adeta enerji de topluyorum.
Tatil bitip zodyaka binerek otele veda ederken ise uzaktan tebessümle bakıyorum Sabrina Haus’a… Ve bu kez ben içimden diyorum, evet Senin Adın Aşk…