Somon DNA’sı ile cilt yenileme/gençleştirme son zamanlarda oldukça gündemde olan bir tedavi yöntemi. Sıklıkla yüz bölgesine uygulanmakta olup aynı zamanda boyun, dekolte, kollar ve ellere de uygulanabiliyor. Somon DNA’sı uygulaması ile vücudun bütün bölgeleri yaşlanmaya karşı koruma altına alınabiliyor.
Konu ile ilgili, Verde Sağlıklı Yaşam Enstitüsü’nden Dermatoloji Uzmanı Dr. Fügen Erdoğan Çekin ile görüştük. Dr. Fügen Erdoğan Çekin’in aktardığı
Somon DNA’sı uygulaması derinin kalitesini artırırken, aynı zamanda nemini sağlar, ince kırışıklıkları yok edip, cildin daha parlak ve genç gözükmesine sebep olur.
Peeling, lazer gibi diğer uygulamalarla beraber kullanıldığında bu yöntemlerin de etkinliğini yükseltiyor. Somon DNA’sı uygulaması derinin kalitesini artırırken, aynı zamanda nemini sağlar, ince kırışıklıkları yok edip, cildin daha parlak ve genç gözükmesine sebep olur.
Hücrelerin zarar görmesini önlüyor.
Somon DNA’sı enjeksiyonları ile cildin destek dokusunu oluşturan kollajen miktarı artar. Fibroblastlar deride bulunan kollajen dokunun üretiminden sorumludur. Somon DNA’sı deride bulunan fibroblastların sayısını ve kalitesini arttırır. Cildin elastikiyeti ve yapısında belirgin düzelme izlenir.
Somon DNA’sı çok küçük moleküllerden oluşur. Bu moleküller çok küçük olsa da büyük miktlarda su tutarlar ve bu tutulan su miktarı da derinin (özellikle yaşlanmış derinin) kurumasını önler. Cildin daha nemli ve parlak bir hal almasına neden olur. Somon DNA’sı vücuttan uzaklaştırılırken, dönüştüğü maddeler, kollajen üreten hücreler üzerinde koruyucu bir etki oluşturarak bu hücrelerin zarar görmesini engeller.
Yıllar içinde çevresel birçok faktörün ve yaşlanmanın etkisiyle hücrelerin ölümüne yol açabilecek çeşitli zararlar oluşmaktadır. Somon DNA’ sı içeriğindeki maddeler vasıtasıyla bu zararları önler ve oluşmuş zararlı maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasına yardım eder.
Genç yaşta tek seans yeterli
Somon DNA’sı ile tedavi farklı protokollerde yapılabilir. Tedavi seçenekleri kişinin cildinin nemine, yıpranmışlık durumuna, varolan kırışıklıklara, sarkmalara, lekelere ve beraberinde kullanılan tedavi seçeneklerine göre değişir. Kişinin yaşı ile cildinin durumu her zaman aynı değildir. İleri yaşlarda cilt daha hasarlı ve kuru olmaya meyillidir. Bu nedenle bu dönemlerde özellikle tedaviler ile birlikte yapılacak tedaviler daha başarılıdır. Zaman zaman tedaviye eklenen multi vitaminler etkinin artmasına yardımcı olur. Genç ve orta yaşlarda, sadece Somon DNA’sı içeren enjeksiyonlar, tek seans yeterli olur. Oysa ileri yaşlarda, özellikle Somon DNA’sının yara iyileşmesi üzerine olumlu etkilerinden dolayı lazer ve peeling uygulandıktan sonra kullanımı mükemmel sonuçlar verir. Bu dönemde yapılan enjeksiyonların çoklu olmasında fayda vardır. İleri yaşlarda ve yıpranmış ciltlerde genellikle 15 gün ara ile 3 seanslık kürler yapılır. Daha sonra cildin durumuna göre belirli aralıklarla uygulanan devam tedavileri cildin iyi halinin sürekliliği için gereklidir.