Daha dün Nicolas Ghesquière’nin Louis Vuitton dünyasını bırakıp bırakmayacağı hakkında söylentiler gündeme düşerken, ayrılık okları hiç tahmin etmediğimiz bir ismi, Oscar de la Renta’nın Peter Copping’ini gösteriyor.
Kreatif direktörlük koltuğuna bizzat Oscar de la Renta tarafından atanan Peter Copping, iki yıllık kreatif liderliğine son veriyor. Yapılan açıklamaya göre bu ayrılığın nedeni özel sebeblere dayalı. Copping, bu vedanın tamamıyla kendi kararı olduğunun altını çiziyor. Kreatif direktörlük gibi prestijli bir koltuk, hangi özel sebepler yüzünden bırakılır ki? Suzy Menkes, uzun zamandır bu sorunun cevabını yüksek modanın gidişatıyla birlikte yorumlayama çalışıyor. Yakın geçmişten bir örnek vermek gerekirse, Dior‘dan kendi isteğiyle ayrılan Raf Simons’u hatırlayabiliriz.
Dior ve Oscar de la Renta, her tasarımcının, kreatif direktörün zirve olarak tanımlayabileceği itibarlı koltuklar. Yine de, hızlı tüketim, belirsiz çalışma saatleri, üretim baskısı ve yaratıcılığın, kreatif özgürlüğün sayılar ve rakamlar tarafından kısıtlandırılması, böylesine prestijli markaları bile gözden çıkarabiliyor.
2016’ya baktığımızda, şimdiye kadar yılın en önemli moda olayı Hedi Slimane‘nin Saint Laurent‘deki rütbeli pozisyonuna son verilmesiydi. Bugün Slimane’nin Saint Laurent vedasından olumlu bir şekilde bahsetmek mümkün değil. Hedi Slimane, Saint Laurent’i de içinde bulunduran Kering grubuyla davalı.
Umarız, moda dünyasında yaşanan ayrılıklar bundan sonra Raf Simons’un ya da Peter Copping’inki gibi hep kişisel isteğe dayalı olur ve Hedi Slimane’nin kafalarda soru işareti bırakan Saint Laurent vedası ya da Alber Elbaz’ın trajik Lanvin hikayesi tekrarlanmaz. Son olarak, Nicolas Ghesquière’nin Louis Vuitton ile yaptıği sözleşmenin 2018 yılına kadar devam ettiğini belirtip, içimize su serpelim çünkü 2016, ne büyük bir ayrılık depremine, ne de depremin yaratıcağı artçılara pek hazır değil.