Genç kadın girişimci Gülce Altıntaş tarafından 2019 senesinde kurulan Rose & Cure markası doğal, temiz ve sürdürülebilir yollarla ürettiği “organik saf gül suyu”nu gülün doğal ve saf güzelliğini yansıttığı marka tasarımı ile tüketicisine sunuyor. Markanın çatısı altında saf gül suyu, saf gül mayası ve saf gül yağının yanı sıra, Rose Infusion (anti-aging ve aydınlatıcı kompleks), Glowy Complexion (yoğun nemlendirici ve pürüzsüzleştirici ışıltı serumu), Roses & Peptides (yenileyici ve yapılandırıcı gece kremi) Hydra Rose (nemlendirici ve canlandırıcı bakım kremi) ile Rose & Clay arındırıcı gibi gülün farklı formları ile üretilen dermokozmetik ürünler yer alıyor. Geleneksel yöntemlerle elde edilen organik saf gül suyu üreticiliğini de sahiplenen Gülce Altıntaş bu süreçte, Osmanlı tıbbı hakkında yaptığı araştırmaların sırasında gülün tedavi edici özellikleriyle de yakından ilgilenen ve 2007 yılından bu yana gül alanındaki kapsamlı araştırmalarını sürdüren annesi Prof. Dr. Ayten Altıntaş’ın desteğini ve danışmanlığını alıyor.
Gülce Altıntaş, “Aynı zamanda Eczacı olan annem kendi cilt bakım ürünlerini kendi hazırlardı ve ben de gül ile hazırladığı ürünleri kullandıkça ve faydasını gördükçe ilgi duymaya başladım. Sonrasında kurumsal hayat başladı ama hep aklımın bir yerinde kendi markamı yaratmak vardı. Yeteri kadar deneyim kazandığımı düşündüğüm ve hazır hissettiğim noktada da Isparta’da bulunan organik gül bahçemizi değerlendirmeye karar verdim ve buradan çıkan muhteşem genetiği ile oynanmamış ilaçsız güllerden, hiçbir sentetik madde içermeyen bebeklerin bile kullanabileceği bir ürün gamı yaratmak istedim.” diyerek Rose & Cure markasını yaratırken annesinden aldığı ilhamı anlatıyor.
Hem cildini ve kendini, hem de bilinçli ürün kullanımını önemseyen kadınlara ulaşmayı hedefleyen Rose & Cure doktor reçetelerine giren tek gül suyu markası olarak pazara öncülük etmekle birlikte, pestisitsiz olarak tamamen organik yetiştirilen, sadece bu topraklara ait olan “Rosa Damascena” güllerinden elde ediliyor. Sadece tarım aşamasında değil şişeleme aşamasında da sentetik kokular, koruyucular ve katkı maddelerine de yer verilmiyor.
“Bir akademisyen ve eczacı olarak annemin de öncülüğünde yapılan pek çok bilimsel araştırma bugün gösterdi ki hem içindeki bileşenlerin kompozisyonu hem de frekansının, enerjisinin yüksekliği ile gülün çok ciddi bir iyileştirici gücü bulunmaktadır. Bunu önce iç pazara sonra yurtdışına doğru aktarabilirsek ve gülün sadece bir kozmetik ürün olmadığını, aynı zamanda ruh-beden-zihin dengesini kuran çok önemli bir aromaterapik ürün olduğunu anlatabilirsek ülkemize yapılacak ekoturizmin de önü açılacaktır.” sözleriyle kurucu Altıntaş, gül suyunun endüstrideki öneminin altını çiziyor.