Sofia Coppola’nın merakla beklenen yeni filmi PRISCILLA, Juliette Binoche’un 60. doğum günü şerefine efsanevi oyuncunun kariyerinin başlarından usta işi üç film, Justine Triet’nin Virginie Efira, Adèle Exarchopoulos ve Sandra Hüller’i bir araya getirdiği SIBYL, senkronize yüzmede olimpiyatları hedefleyen iki genç sporcu Mısra ve Defne’nin isyankâr, neşeli ve politik mücadelesini anlatan DÜET, yaşamını Ulysses’i Kürtçeye çevirmeye adayan Kawa Nemir’in hikayesi ULYSSES ÇEVİRMEK ve Nisan Dağ’ın Shakespeare’in ölümsüz metni Romeo ve Juliet’i rap ritminde serbest şekilde uyarladığı BİR NEFES DAHA, MUBI mart seçkisinde öne çıkıyor.
DÜET
(İdil Akkuş ve Ekin İlkbağ, 2022)
İki eski sporcunun, İdil Akkuş ve Ekin İlkbağ’ın beraber imza attığı DÜET, senkronize yüzmede olimpiyat hedefleri kuran iki genç sporcuyla, Mısra ve Defne’yle tanıştırıyor bizi. Onlar ülkemizde nadir bilinen düet dalında hayalleri için çalışırken, yeri geliyor kendi mayolarını dikiyorlar, motivasyonlarını kendileri ayakta tutmaya çalışıyorlar, her türlü önyargıyla baş etmek zorunda kalıyorlar. Mısra ve Defne’nin mücadelesi, ülkedeki kadınların mücadelesinden, sokaklara taşan isyandan yankılar taşırken, bir yandan da sporun dönüştürücü gücü ve dostluğa dair son derece neşeli ve isyankar bir hikayeyle taçlanıyor. Pek çok festival dolaşıp ödüller toplayan DÜET, 16 Mart’tan itibaren sadece MUBI’de.
KÖPRÜ ÜSTÜ AŞIKLARI / LES AMANTS DU PONT-NEUF
(Leos Carax, 1991)
Sinema dünyasının en ikonik oyuncularından Juliette Binoche, 60. doğum günü olan 9 Mart’ta kariyerinin başında şöhret basamaklarını hızla tırmandığı üç filmiyle MUBI’ye konuk oluyor. André Téchiné imzalı RANDEVU (Rendez-Vous, 1985), Leos Carax imzalı KÖPRÜ ÜSTÜ AŞIKLARI (Les Amants Du Pont-Neuf, 1991) ve Louis Malle imzalı ÖLESİYE’den (Damage, 1992) oluşan seçkide, Binoche’un tutku dolu karakterleri incelik ve zarafetle canlandırışına tanık oluyoruz. Üç farklı üsluba sahip üç yönetmenin Binoche için biçtiği sıradışı roller, onun beyazperdede yarattığı efsanenin yapıtaşlarını oluşturuyor.
SIBYL
(Justine Triet, 2019 )
BİR DÜŞÜŞÜN ANATOMİSİ adlı son filmiyle ödül sezonunda büyük ses getiren Justine Triet; SIBYL filminde Virginie Efira, Adèle Exarchopoulos, Gaspard Ulliel ve yıldızı her geçen gün daha da çok parlayan Sandra Hüller’i bir araya getiriyor. 2019’da Cannes’da Altın Palmiye için yarışan film, iki kadının; yakın zamanda zorlu bir ayrılık yaşayan bir terapist ve yeniden yazmaya karar veren bir romancının arasındaki gerilimli ilişkiyi merkeze alıyor.
Karakterlerinin psikolojilerinin derinliklerine inen, ilişkilerin karmaşık doğasına bakan bir öyküye sahip bu filmin yanı sıra, Justine Triet imzalı VICTORIA, SOLFERİNO MUHAREBESİ ve kısa film YARAMAZ KÖTÜ ÇOCUK da MUBI’de gösterimde.
THE LAST YEAR OF DARKNESS
(Benjamin Mullinkosson, 2023)
Geniş çaplı değişimlerden geçen Çin’deki gençliğin neon renkli portresini gözler önüne seren, Çin’in underground dans sahnesini anlatan hipnotize edici bir belgesel. Çengdu bölgesindeki alternatif gece kulüplerinden Funky Town’da çalışan DJ’lerin, burayı bir dans mabedine çeviren müdavimlerin, drag queen’lerin, müzisyenlerin hikayelerini beş yıla yayılan bir süre boyunca takip eden belgesel, alışılmışın çok dışında bir Çin manzarası sunuyor. THE LAST YEAR OF DARKNESS, 15 Mart’tan itibaren sadece MUBI’de.
ULYSSES ÇEVİRMEK
(Aylin Kuryel ve Fırat Yücel, 2023)
BAŞTAN BAŞA adlı belgeselleriyle tanıdığımız Aylin Kuryel ve Fırat Yücel’in yeni filmi, başka bir dile çevrilmesi imkansız romanlardan biri olarak anılan ‘Ulysses’i Kürtçeye çevirmeyi yaşam amacına dönüştüren Kawa Nemir’in portresini çiziyor. Dünya edebiyatından pek çok klasiği Kürtçeye kazandıran Kawa’nın önünde yeni bir eşik vardır: James Joyce’un Ulysses’i. Yıllarca bu romanın şifreleri üzerine kafa yoran Kawa, bir sürgün hayatı sürerek Amsterdam’a gider ve bir edebiyat bursu ile Anne Frank’ın günlüğünü yazmaya başladığı eve yerleşir. Tıpkı sürgündeki Joyce gibi Kawa da ana dilinin konuşulduğu topraklara uzaklardan bakmaktadır artık.
ULYSSES ÇEVİRMEK, 23 Mart’tan itibaren sadece MUBI’de gösterimde.
BİR NEFES DAHA
(Nisan Dağ, 2020)
Nisan Dağ, Shakespeare’in ölümsüz metni Romeo ve Juliet’in rap ritminde serbest bir uyarlamasını hayata geçiriyor. Başrolleri Oktay Çubuk ve Hayal Köseoğlu’nun paylaştığı, müziğin başrolde olduğu bu umutsuz aşk öyküsünde çok farklı bir Romeo ve Juliet çıkıyor karşımıza. Romeo, şehrin kenar mahallelerinden bonzai bağımlısı bir rap şarkıcısı, Juliet ise yukarı mahallelerden bir elektronik müzik bestecisi olarak boy gösteriyor. Romeo’yu bağımlılığından çekip çıkarmaya kararlı Juliet’in hikayesi, romantik ve kaotik bir ritimle günümüz İstanbulunda bambaşka bir çehreye bürünüyor.
ŞARKÜTERİ / DELICATESSEN
(Jean-Pierre Jeunet ve Marc Caro, 1991)
Amelie ile adını geniş kitlelere adını duyuran Fransız yönetmen Jean-Pierre Jeunet’nin Marc Caro’yla birlikte imza attığı bu sürrealist modern klasik, kendine has renk paleti, ikonik karakterleri ve çizgisellikten uzak anlatısıyla unutulmaz bir dünya kuruyor. Jeunet’nin vazgeçilmez oyuncusu Dominique Pinon’un da sıradışı bir karakteri canlandırdığı film, yakın gelecekte post-apokaliptik bir tasavvur sunuyor. ŞARKÜTERİ, bir yandan alabildiğine karanlık bir yapıya sahipken diğer yandan da çocuksu mizahıyla eşsiz bir tat bırakıyor.