Lezzet ve Geleneğin Buluşması: Uğur Karabayır ile Cuba Restaurant Üzerine Konuştuk

Lezzet anlayışı ve benzersiz atmosferiyle İstanbul’un en seçkin mekanlarından biri olan Cuba Restaurant hakkında merak ettiklerimizi Uğur Karabayır’a sorduk. Yemek menüsünden atmosfere, kültür yolculuğundan etkinlik planlarına kadar her detayda kendine has dokularıyla dikkat çeken Cuba’yı gelin birlikte daha yakından keşfedelim!

Uğur Karabayır – Great CEO

1-Cuba 42 Maslak olarak restoranınızda sunmuş olduğunuz Küba mutfağına özgü yemekleri ve kokteylleri nasıl tanımlarsınız? Misafirlerinizin en çok tercih ettiği lezzetler hangileri?

Mutfak kültürümüzü, Küba ve Latin mutfağı lezzetlerinden oluşturduk. Egzotik yeme içme kültürü üzerinde çalışmalar yaptık ve klasik egzotik yemekler haricinde imza yemeklerimizi de misafirlerimize sunuyoruz. İmza yemeklerimiz arasında mango salata, chimichurri soslu günün balığı, ıstakoz ve kaplan karidesli pancake, ananaslı hamburger, Hindistan cevizi sütü ile hazırlanmış kaplan karidesli makarna gibi özel lezzetler yer alıyor. Klasikleşmiş Latin mutfağından fajita, lime soslu tavuk, quesadilla çeşitleri ile menümüzü zenginleştirdik. Kokteyl çeşitlerimizde taze meyveler ile hazırlanan imza kokteyllerimizin yanı sıra Küba’nın imza kokteyli mojito’dan yola çıkarak mojito menüsü oluşturduk. Küba‘dan çıkmış ve dünya klasikleri arasında yer bulmuş Cuba libre ve pino colado gibi kokteyller ile de kokteyl menümüzü zenginleştirdik. Cuba’nın barına, Küba ile özdeşleşen Ernest Hemingway’den esinlenilerek Ayhan Sicimoğlu tarafından Hemingway Bar isminin konulması çok ince düşünülmüş bir hamle oldu. Cuba’da iyi yemek yiyebilir, iyi müzik dinleyebilir ve Cuba’nın Hemingway Bar’ının iyi kokteyllerini içebilirsiniz.

2-Restoranınızda canlı müzik ve dans gösterileri düzenleniyor. Küba kültürünün bu unsurlarını mekanınıza nasıl entegre ettiniz ve misafirlerinizin bu deneyime nasıl tepki verdiğini düşünüyorsunuz?

Küba, dünya üzerine az millete nasip olmuş, millet kültürü ile yaşıyor. Bu kültürün etkilerini yansıtmadan ve müşterilere bunu hissettirmeden bir işletmeye Cuba ismini vermek olmazdı. Canlı müzik için Kübalı gruplar ile çalışıyoruz. Solanch De La Rosa ve Havana Salsa grupları Kübalılardan oluşuyor. Aynı zamanda canlı müzik akşamlarında Kübalı dansçıların show’ları ile misafirlerimize Küba’nın sıcak gecelerini yaşatmaya çalışıyoruz. Misafirlerimize, Kübalı grupların ve sanatçıların gösteri yaptığı, Küba yemekleri ve kokteylleri ile lezzetli ve keyifli zamanlar sunabildiğimiz bir anlayış ile hizmet veriyoruz.

3-Gastronomi alanında farklı bir bakış açısı ve deneyim yaratma hedefiyle yola çıktınız mı, yoksa Küba kültürünün yemekleriyle mi özdeşleşmek istediniz?

Karma bir anlayış ile ilerliyoruz. Küba ve Latin kültüründen ürünler ile bu iki kültüre paralel trend lezzetleri bir araya getiriyoruz. Küba kültürü ile özdeşleşme konusunda ise ciddi bir yol kat ettik. Geçtiğimiz aylarda Küba Başkonsolosu Sayın Raúl Ernesto Madrigal Cárdenas’ı ağırladık. Kendisini ağırlamak bizler için çok önemli ve mutluluk vericiydi.

4-Cuba 42 Maslak’ın gelecekteki planları hakkında biraz bilgi verir misiniz? Yeni bir menü ya da etkinlik düşünceniz var mı?

Bizim için önemli olan, mevcut misafir sayımızı artırarak şehrin en önemli Küba ve Latin brasserie – barı olabilmek. Öğle ve akşam yemekleri ile Hemingway Bar’ın iyi kokteylleri sayesinde işletmeye giren kişi sayısını artırmak, öncelikli hedefimiz. Kurumsallaşma sürecindeyiz ve bundan sonra İstanbul’da alternatif lokasyonlarda yeni şubeler açmak istiyoruz. Hedeflerimizden biri de zincir işletme oluşturmak.

5-Restoranınızın atmosferi oldukça dikkat çekici. Küba’nın enerjik havasını ve sıcaklığını buradaki tasarımla nasıl yansıttınız? Bu atmosferi yaratırken karşılaştığınız zorluklar oldu mu?

Gastronomi mimarisi gerçekten çok önemlidir. Konsept işletmelerde mimari, konseptinizi yansıtacak ilk unsundur. Atmosferi yaratırken en önemli nokta, sizin de dikkat çektiğiniz gibi Küba’nın enerjik havasının ve sıcaklığının yansıtılabilmesiydi. Dekorasyonun ayrıntıları, renklerin seçimleri, Hemingway Bar’ın duruşu gibi hassas ayrıntılar özenle belirlendi. Mimarımız ve Ayhan Sicimoğlu’nun dokunuşları konsept mimarimizde öne çıkan ayrıntılar oldu. Atmosfer oluşturulurken karşılaşılan en önemli zorluk ise işletme boyutlarına tasarımın doğru şekilde oturtulmasıydı. Özenle çalışan mimari ekibimiz bu zorluğu tecrübesi ile kolaylıkla aşabildiği için ortaya keyifli ve benzersiz bir atmosfer çıkmış oldu.