Lali Design Studio, porselen ağırlıklı üretimini stoneware parçalarla çeşitlendirerek sofradan dekorasyona, yaşam alanlarınızın tümüne özgün dokunuşlarda bulunuyor. Benzersiz çizimler ve tasarımlarla hayat bulan zanaat işi koleksiyonlar, markanın yaratıcısı ekibin hayal gücünü yansıtıyor.
Lali Design Studio’nun hikayesi bir kahve ile başlamış. Arkadaşlık dostluğa dönüşmüş ve bu dostluk onları bu atölyeye taşımış. Şimdi iki yaratıcı kadın, birlikte hayal kurup çamura şekil veriyor, renklerle süslüyor ve durmaksızın üretiyor.
Lali Design Studio ekibinin kurucularından Gökçen Gülenç, seramikle 2009’da İstanbul’dan Gümüşlük’e taşındığında tanışmış. 2019’da, o sıralar 2 yaşında olan kızı Lâl’in adından esinlenerek Lali Design Studio’yu yaratmış ve porselene odaklanarak üretmeye başlamış. Hayal ettiklerini somutlaştırmanın ve paylaşmanın hazzını hiçbir şeye değişmediği dünyasında, her gün daha iyisine ulaşmak için keyifle çalışmaya devam ediyor.
Gülenç’in ortağı Zeynep Burcu Çetin ise 15 yıl boyunca sinema ve televizyon için senaryo yazarı olarak çalıştıktan sonra geldiği yol ayrımında eski dostundan gelen çağrıya uymayı seçmiş. İstanbul’un kaos ve gürültüsünden uzakta, Gökçen, Lâl (7) ve 3 kedi ile birlikte çeşit çeşit çamurların, boyaların, sırların arasında hayalleri gerçeğe dönüştürmenin keyfini çıkarıyor.
Lali Design Studio, porselen ağırlıklı üretimini stoneware parçalarla çeşitlendirerek sofradan dekorasyona hayatınıza keyif ve şıklık katıyor. Her biri el yapımı ve özel olarak tasarlanmış eşsiz parçalar üretiyor, kalite ve sürdürülebilirliği esas alarak çok özel serilere imzasını atıyor.
“Porselen; nazlıdır, mesafeyi sever. Zariftir. Kırılgan görünür ancak güçlüdür. Özel günlerde sevdiklerinize hediye etmek için el yapımı porselen bir parça zamansız ve manalı bir hediye olacaktır. El boyaması ürünlerin albenisi, boyayanın mahareti kadar fırçanın da insafına kalmıştır. İlk bakışta birbirinin aynı gibi duran desenler, tek tek elde işlenirken aslında kendine has, o anın izini taşıyan ve bir eşi daha olmayan parçalara dönüşür.
Sır, adı üzerinde sırdır. Defalarca aynı sırrı kullanmış olsanız da her seferinde farklı tonlarla ve desenlerle çıkar karşınıza. O yüzden her fırın açılışı başka bir heyecandır.” sözleriyle hem tasarımlarını gerçekleştirdikleri materyalleri hem de üretim sürecini anlatan Lali Design Studio, tüm koleksiyonunu tamamen elde yaratıyor. Günün sonunda her bir parça tam üç kez fırınlanarak farklı aşamalardan geçiyor. Bu da tek bir ürünün sıfır noktasından sofraya ulaştırmanın ne kadar zaman ve sabır isteyen bir süreç olduğunu anlatıyor.
Gün içinde kahve içtiğiniz bir fincan, limonata doldurduğunuz bir sürahi ya da bir salata kâsesi, ıslak çamurdan ibaret olan o ilk halinden itibaren büyük ilgi ve özen istiyor. El yapımı ürünler kullanmanın belki en güzel yanı, her parçanın tek tek elde şekillenip boyanarak, sırlanıp altın dokunuşlarla tamamlanıp sizin için hazırlanması. Her parçada yapan kişinin, yapıldığı anın izleri var. Lali Design Studio ekibi işte en çok bunu seviyor! Tasarımları ile pek çok mekânda yerini alarak farklı hayatlara dokunan, keyifli sohbetlere eşlik eden ekibin tüm çalışmalarına www.lalidesignstudio.com adresinden ulaşabilirsiniz.