Lacoste, Kreatif Direktör Pelagia Kolotouros önderliğinde, ikinci kez Roland-Garros stadyumundaki Philippe Chatrier kortuna geri dönerek çağdaş Fransız zarafetini yepyeni bir yorumla sunuyor. Koleksiyon, markanın köklü tenis mirasının ötesine geçerek kurucusu René Lacoste’un yalnızca kortlardaki değil, şehir hayatındaki vizyoner ruhunu gözler önüne seriyor.

Roland-Garros’un ikonik toprak kortu, sofistike bir buluşma noktasına dönüşürken, Sonbahar/Kış 2025 koleksiyonu “Timsah” lakaplı René Lacoste’un rafine yaşam tarzını yenilikçi bir yaklaşımla yeniden yorumluyor. Koleksiyon, 1930’lu yıllarda René Lacoste’un atletler, aktörler, sanayi devleri ve dönemin moda ikonlarıyla bir araya geldiği dönemi modern bir bakış açısıyla yeniden canlandırarak, bugünün kültüre yön veren isimleriyle tekrar hayat buluyor.
Zamansız siluetler, özgün detaylarla birleşerek işlevselliği çağdaş şıklıkla buluşturuyor. 90’lardan ilham alan kesimler, zarif tasarımlarla kusursuz bir uyum yakalıyor. Eğik kesim üstler, pileli etekler, canlı pembe melanj kumaştan çift sıra düğmeli blazer ceketler, şal elbiseler, salaş teknik pantolonlar ve hacimli puffer montlar, zahmetsizce şık bir stil sunuyor.



Modern formlar ve sofistike dokular, performans kumaşlarının değerli materyallerle birleşmesiyle mükemmel bir uyum yakalıyor. Akşam saatlerine özel olarak tasarlanan bouclé tüvitler, parlak trikolar ve Safrane atölyelerinden çıkan zarif işlemeler dikkat çekiyor. Koleksiyonun yıldız parçaları arasında, kadınlar için duyusal siluetler ve zarif çift katmanlı trikolarla tamamlanan pileli elbiseler; erkekler için ise dökümlü pantolonlar ve kontrast renk detayları bulunuyor.
İkonik Lacoste polo yaka, uzun elbiseler ve yapılandırılmış trikolarla yeniden hayat buluyor. Zengin yünler ve yumuşak kaşmirler, yenilikçi teknik dokularla birleşerek sportif şıklık ve konforu öne çıkarıyor. René Lacoste’un ismi, bu sezonun logo detaylarında yeniden doğuyor. Geçmiş arşivlerin yansımasıyla tasarlanan mücevherli yamalar, tenis raketleri ve Davis Cup kupası figürleriyle kurucunun mirasına saygı duruşunda bulunuyor. Feminen çizgilerden esinlenen Lenglen çantası, yeni boyutlar ve tasarımlarla geri dönüyor.


Nötr tonların zarafeti, beyaz, krem, siyah-yeşil ve sıcak camel paletiyle yansıtılırken, canlı pembe dokunuşlar koleksiyona dinamizm katıyor.
Bu koleksiyon, sporun kültürle, mirasın ise gelecekle nasıl buluştuğunu gösteriyor. Modern yaşam tarzlarına yeni bir standart getirirken, René Lacoste’un vizyonunu bugünün dünyasında yeniden şekillendiriyor.