Doğa’ya ve insan emeğine büyük saygı duyan Kastra, ahşaba duyduğu tutkuyla ilk günkü heyecan ve duyarlılıkla üretim yapıyor. Doğa’nın cömertçe sunduğu her bir materyali büyük saygıyla işliyor, tasarımlarında sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen malzemeler kullanarak gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmaya çalışıyor. Zamansız stiliyle doğal malzemelerle modernist bir duruş sergileyen Kastra, ahşabın sıcaklığını mekanlara taşıyor.
2011 yılında Burhan Zengin tarafından kurulan, butik üretimle yola çıkan Kastra, doğaya ve insan emeğine duyulan saygı ile şekillenmiş yenilikçi bir marka. Geleneksel zanaatkârlığı modern tasarım anlayışıyla buluşturan Kastra’nın hikayesi, sade bir ahşap parçasının zarif bir mobilyaya dönüşmesinin ardındaki tutkuya ve zanaatkârlığa dayanıyor.
Latince’de kale anlamına gelen “Kastra” ismi, dayanıklılık, güç ve koruma gibi kavramları temsil ederken aynı zamanda markanın temel değerlerini yansıtıyor.
Sıradan tasarımlardan sıkılanlar için kişisel zevklere ve projeye özel mobilya üretimi gerçekleştiren üretici firma, kendi bünyesinde ve partner olduğu mimari ekiple projelendirmeden uygulamaya kadar tüm süreci başarıyla yürütüyor.
Kastra’nın tarzı, sıcak bir mekan yaratmak ve doğallık algısı üzerine kurulu. Tasarımların hepsi, modern estetik anlayışını zanaatkârlıkla harmanlıyor. Doğadan ilham alan masif ahşap malzemelerle sade ama güçlü tasarımlar yaratan Kastra’yı, markanın kurucusu Burhan Zengin şu sözlerle anlatıyor: “Bizim hikayemiz, işçiliğe duyduğumuz saygı ve doğa dostu tasarımlar üretme hedefiyle başladı. Her parçamız, bu felsefemizi yansıtan birer yapı taşıdır. Üretim sürecinin tamamının kendi bünyemizde olmasından dolayı, tasarımdan teslimata kadar ki her aşamayı kontrol edebiliyoruz. Böylece kalite kontrol sürecimiz aksamadan kolaylıkla çalışıyor. Anahtar teslim projelerde, müşterinin mekânına özgü ihtiyaçlarını dikkate alarak hem işlevsel hem de estetik çözümler yaratıyoruz. Ürünlerimizi kişiselleştirme imkânımız, her türlü ihtiyaca cevap verebilmemizi sağlıyor. Mekânlara dokunuşumuz, sadece mobilya sunmakla sınırlı değil; aynı zamanda bir yaşam tarzı yaratmak üzerine odaklanıyoruz.”
Doğadan İlham Alan Tasarımlar
Kastra, her stile uyum sağlayabilen tasarımlarıyla öne çıkıyor. Tüm ürünlerde yerel olarak temin edilen masif doğal ahşaplar ve kaplamalar kullanılıyor. Her mobilya parçası, zanaatkârlığın ince dokunuşlarıyla bir sanat eserine dönüşüyor.
Geleceğe miras bırakılacak özel sandalye koleksiyonuna sahip olan Kastra’nın öne çıkan tasarımları arasında en ikonik olanların başında Cesca sandalye geliyor.
Cesca sandalye, Marcel Breuer’in 1928’deki devrim niteliğindeki tasarımına dayanıyor. Kastra, bu tasarımı markanın modern yorumuyla yaşatmaya devam ediyor. Cesca Koleksiyonun’da; sandalyenin bir çok farklı varyasyonu yer alıyor. Hazeranın hafifliği ve doğal dokusu, masif ahşabın sıcaklığı ile buluşarak hem estetik hem de dayanıklı bir ürün ortaya çıkarıyor. Ergonomik tasarımı sayesinde günlük kullanımda maksimum konfor sunuyor. Cesca sandalye, sadece bir oturma çözümü değil, aynı zamanda işlevsellik ve sanatın mükemmel bir birleşimi.
Cesca sandalye, yalın ve zamansız tasarım anlayışını yansıtan bir çizgiye sahip. Her bir sandalye, el işçiliğiyle özenle üretiliyor.
“Kastra’nın her bir mobilyası, kendine özgü bir hikâye taşır. Bu hikâyeyi yaşam alanlarında hissetmek isteyen herkesi, Kastra’nın sıcaklığı ve doğallığıyla tanışmaya davet ediyoruz.”
Kişiye Özel Ismarlama Mobilya
Kastra, sadece ürün değil, uçtan uca müşteri deneyimi sunmaya da odaklanıyor. Her bir danışan için ücretsiz iç mimarlık hizmeti veriyor, projeye özel üretimler gerçekleştirebilen Kastra, konut, restoran, otel ve kafe gibi alanlar için hem sabit hem de hareketli mobilyalar üretebiliyor.
1.200 metrekarelik üretim atölyesinde 12 çalışanı ile tasarımlarını hayata geçiren marka, Masko’da yer alan showroom’unda yer alan yüzlerce tasarım ile her yıl hedefleri aşan büyümesi, genç ve yaratıcı ekibinin üretkenliği ve kullanıcıların memnuniyeti sayesinde gerçekleşiyor. Mekana ve kişiye özel mobilya tasarımı gerçekleştiren Kastra’nın tasarım ve üretim konusunda sınırı yok.
2025 Yılında Doğal Estetik: Naturel Renkler ve Doğal Materyallerin Yükselişi
“2025 yılı, doğanın sade zarafetini iç mekanlarda daha fazla hissettireceğimiz bir yıl olacak. İnsanlar, evlerinde doğanın huzur veren etkisini arayarak, naturel renk paletlerine ve doğal malzemelere yöneliyor. Özellikle traverten, mermer, taş ve ahşap gibi materyallerin birleşimi, 2025’in trendlerini şekillendirecek.
Bu yıl, iç mekanlarda doğallığın ön plana çıktığı bir dönüşüm yaşanacak. Doğal taşlar, sıcak ve zarif renk tonlarıyla mekanları beslerken, ahşapla birleşerek içeriye sıcaklık ve tekstür derinliği katacak. Traverten ve mermerin doğal dokuları, ahşabın organik yapısıyla birleşerek hem estetik hem de fonksiyonel anlamda zarif bir uyum yaratacak.
Naturel renklerin, özellikle bej, taş grisi, kahverengi ve yumuşak beyaz tonlarının öne çıkmasıyla, iç mekanlar daha dingin, sakin ve şık hale gelecek. Bu, aynı zamanda sürdürülebilirlik bilincinin artışıyla da paralel bir trend. Doğal materyallerin kullanımı, hem estetik hem de çevresel açıdan daha sorumlu bir yaklaşımı simgeliyor.
2025’te iç mekanlarda doğal malzemelerin bu kadar baskın olmasının ardında, insanın doğa ile daha fazla bağ kurma arzusunun yattığı bir gerçek var. Ahşap ve taşın birleşimi, mekanlarda dengeli, doğallığı hissettiren, estetikten ödün vermeyen bir atmosfer yaratacak. Bu trend, yaşam alanlarını sadece görsel olarak değil, duygusal olarak da zenginleştirecek.” – Burhan Zengin / Kastra markasının kurucusu.