Hayallerinizi gerçekleştirmek için belli koşullar öne sürüyor, kendinizi akışa bırakmakta güçlük çekiyorsanız gecikmiş yaşam sendromu yaşıyor olabilirsiniz.
Yeni bir şeye başlamayı sürekli olarak asla gelmeyecek olan pazartesi gününe mi erteliyorsunuz? Veya verilmemiş kilolarınızı yaz başında terk etmeyi, kötü alışkanlıkları kışın bırakmayı… Muhtemelen bu ertelemelerinizin tüm sebebi psikolojide geniş bir araştırma alanına yayılmış olan gecikmiş yaşam sendromu olabilir.
Gecikmiş Yaşam Sendromu Nedir?
Psikolojide gecikmiş yaşam sendromu; kişilerin hayatlarındaki önemli gelişmeleri veya değişimleri ertelemesi, bu nedenle yaşamında planladığı noktaya ulaşamaması durumu olarak açıklanıyor. Bu sendrom ne yazık ki kişilerin kişisel, kariyer veya akademik hedeflerine ulaşamamasına, sosyal yaşamlarında ilerleme kaydedememesine yol açıyor.
“Kilo verip o pembe elbiseyi alacağım” veya “Evlendikten sonra mutlu olacağım” gibi sevinç anlarını ertelemeye başladığınızı fark ediyor, bu durumdan içten içe rahatsızlık duyuyorsanız doğru bir şey yapmadığınızı fark etmeye başladınız demektir. Kilolarınızı vermeden de istediğiniz elbiseyi giyebilir, mutluluğu evliliğe bağlı bir duygu olarak görmekten uzaklaşabilirsiniz.
Hayatınızı parlak bir geleceğin provası gibi yaşamak zorunda olmadığınızı da hatırlatmak istiyoruz. Herkesin mutluluk anlayışı farklıdır ve bunu herkes gibi kabul etmelisiniz. Eğer bunu kabul etmez, sendromun içinde kaybolursanız, ileride kendinizden memnun olmadığınız gerçeğiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu da özgüven eksikliğine, kaygı bozukluğuna ve depresyona yol açacağından hayat kalitenizin bozulmasına ve mutsuzluk kapılarının aralanmasına sebep olacaktır.
Kendinizi sürekli başkalarıyla kıyaslamak, ruh halinizi olumsuz etkileyen en büyük tetikleyicilerden biridir. Unutmayın ki, siz biriciksiniz ve bu hayattaki en değerli şey kendinizsiniz.
- İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>>> Etkili Yüz Yogası İçin Bilmeniz Gereken İpuçları