Günümüzde ideal meme şeklinin ne olması üzerine tartışmalar yapılsa da hala geçerliliğini koruyan Milo’nun Venüs Heykeli’ndeki meme şekline ait oranlar ideal olarak kabul ediliyor. Meme büyütme ameliyatı, tüm dünyada plastik cerrahi uzmanları tarafından en sık yapılan estetik ameliyatların başında geliyor. Kadınların ideal meme ölçüsüne sahip olması için sıklıkla yaptırdığı meme büyütme estetiğinde ise implantların seçimi çok önemli. İmplantın şekli, modeli ve büyüklüğünün hastaya uygun seçilmesinin yanı sıra kullanılan implantın yüzeyinin doğru tercih edilmesi ameliyat sonrası komplikasyonların da önlenmesini sağlıyor.
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Zekeriya Kul: “İmplant yüzeyi üzerinde çok fazla duruyoruz çünkü meme dokusu ile silikon implantın temas ettiği tek yer implant yüzeyidir. Nitekim implant kaynaklı kapsüler kontraktür nedeni olarak geçmişte öne sürülen jel kaçağı, hemen hemen tüm implant firmaları tarafından implant kılıfında yapılan güçlendirmeden ötürü yok denecek kadar azaldı. Günümüz bilimsel verileri ise silikon implantların makro seviyede oluşturulmuş pürüzlü yüzeye sahip olmasının geç dönem komplikasyonları artırdığını ortaya koyuyor. Optimum seviyede bir kapsül oluşumu için yüzeyin nano pürüzlü yapıya sahip olmasını öneriyoruz.
Özellikle son yıllarda kadınların aktif spor yaşantılarının olması, implant – göğüs kası arasındaki sürtünmenin ve implant-doku etkileşiminin önemini açığa çıkardı. Ayrıca pürüzlü yüzeye sahip implantların, pürüz derecelerinin fazla ve düzensiz olmasından kaynaklı (macrotextured özelliğe sahip implantlarda olduğu gibi) ileriki yıllarda “late seroma” ve “double kapsül” diye adlandırdığımız bazı komplikasyonlara neden olabileceği öne sürülüyor. Bu komplikasyonların önüne geçmek için yeni jenerasyon implantların yüzeyi nanotextured olarak üretildi. Yani yüzey pürüzlü olmalı ancak pürüz miktarı nano seviyede olmalı ve pürüz geometrisi yüzeyde eşit bir dağılıma sahip olmalıdır.” dedi.