Yaşam alanlarımızı dekore ederken en önemli unsuların başında renk seçimlerimiz geliyor. Peki en az mobilya seçimi kadar önemli olan renk tercihlerimizi yaparken nelere dikkat etmeliyiz? Renklerle mükemmel uyumu yakalamak ve mekânsal sorunlara çözüm üretmek için doğru kombinasyon nedir? İbrahim Güler Design Studio, sevdiğiniz renkleri yaşadığınız mekâna uyumla taşıyabilmenin yollarını açıklıyor.
Bir mekânı dekore ederken mobilyalardan halılara, perdelerden aksesuar seçimine kadar, karar verilmesi gereken pek çok unsur bulunuyor. Ancak tüm bu dekorasyon öğelerinin ötesinde bir mekâna ruhunu veren en önemli unsuru göz ardı etmemek gerekiyor: Renkler… Yaşam alanlarına prestij katan projelerle mimari ve iç mimari hizmeti veren ve Türkiye’yi dünyaca ünlü dekorasyon markalarının eşsiz tasarımlarıyla buluşturan İbrahim Güler Design Studio, mekân tasarımın başlangıçtan itibaren bir bütün olarak planlanması gerektiğinin altını çizerken, renklerle mükemmel uyumu yakalamanın yollarını paylaşıyor.
Sevdiğiniz renkleri kullanmaktan vazgeçmeyin
Yaşam alanlarımızın atmosferini oluşturmada hayati önem taşıyan renklerin seçimini yaparken nelere dikkat etmeliyiz? Renk seçimi yaparken mekanının fiziksel şartları ile birlikte, o mekânı kullanacak kişinin ihtiyaçları ve beğenileri doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiğini aktaran İbrahim Güler Design Studio Baş Mimarı Sare Tellioğlu Saral, “Bildiğiniz gibi özellikle dar ve ufak mekanlar için açık ve pastel tonların kullanılması önerilir. Biz bu konuda klasikleşmiş seçimlerin dışına çıkmayı öneriyor ve sevdiğiniz renklerden vazgeçmeyin diyoruz. Örneğin favori renginiz mor ya da turuncu mu? Bu renklerin ham hallerindense beyaz ile açılmış tonlarını kullanarak hem aydınlık hem de sıcak konseptler yaratabilirsiniz” diyor.
Çift renk armonisiyle göz alıcı mekanlar yaratın
Peki dekorasyonda mükemmel uyumu yakalamanın yolu, renklerin huzur veren birlikteliğinden mi göz alıcı zıtlıklarından mı geçiyor? Tüm mekânı benzer tonlarda düzenleyip bir sakinlik ortamı yaratılabileceği gibi aksesuarlar seçiminde farklı bir renk tercih ederek daha çarpıcı bir görüntü elde edilebilir diyen İç Mimar Tellioğlu Saral, çift renk armonisi adı verilen bu uygulamada dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıralıyor: “Çift renk uygulamasında uyumu sağlayabilmek için renk çeşitliğini sınırlandırılmak gerekir. Birbiriyle uyum içindeki birkaç rengin dışına çıkıldığında mekânın karışık ve uyumsuz görünmesi kaçınılmaz olacaktır. Tamamlayıcı renkler birbirini daha parlak gösterir. Örneğin mavi ve turuncu birbirini tamamlayan renklerdir. Farklı renklerle üçlü ve dörtlü armoniler de yaratılabilir ancak bu kombinasyonları yaparken birbirlerini tamamlayan renklerden seçim yapılmalı.”
Karanlık evlere renkli çözümler
Günümüzde şehir hayatında bazı evlerin yeterince ışık alamayabildiğini vurgulayan Sare Tellioğlu Saral, çözümü yine renklerde buluyor. Gün ışığı eksikliğinin, yapay aydınlatmanın etkin ve doğru kullanımıyla birlikte uygun renklerle bir ölçüde giderilebilmesi mümkündür diyen deneyimli İç Mimar, “Açık tonların sadece duvar ve tavanda kullanılmayıp aynı zamanda mobilya ve aksesuarlarla da desteklenmesi ile mekânın aydınlık bir his vermesi sağlanabilir. Ayrıca artık tüm mobilyalarda sadece ahşap tonları değil istediğimiz her rengi kullanabiliyoruz. Mobilyalarınızda kullanacağınız pastel ve soft renklerle karanlık evlerinize renk katabilirsiniz” diyor.
Türkiye’yi Versace, Christian Dior, MacKenzie Childs, Roberto Cavalli gibi dünyaca ünlü dekorasyon markalarının tasarım ürünleri ile buluşturan İbrahim Güler Design Studio, mimari trendleri yakından takip eden deneyimli ekibi ile yaşam alanlarına eşsiz dokunuşlarda bulunuyor.