Ham ve işlenmemiş gıdaların doğadan gelen lezzeti bir başka oluyor. Neredeyse her yemeğin ve sofranın olmazsa olmazı haline gelen domates de bu hem doğal hem çok lezzetli nimetlerin başında geliyor. Peki domates yemenin sağlığa faydaları nelerdir? Antioksidan açısından zengin olduğunu bildiğimiz domatesi her yönüyle inceliyor ve sağlığımıza olumlu etkilerini sizlerle paylaşıyoruz.
Yüksek miktarda antioksidan içeriğiyle en faydalı besinler arasında yer alan domatesin hikmeti içerdiği zengin “likopen” miktarından geliyor.
Aynı zamanda yüksek oranda beta karoten, C ve E vitamini içeren domates kalp ve damar sağlığını korumak, kan şekerini dengelemek ve kemikleri güçlendirmenin yanı sıra vücuda gerekli mineral ve vitamin desteği sağlar.
Likopen Nedir?
Karotenoid ailesinin bir üyesi olan likopen insan vücudunda bulunan en yaygın karotenoid bir başka deyişle en güçlü karotenoid antioksidanlardan biridir. Vücudumuz tarafından üretilmeyip çeşitli besinlerle vücuda alınabilen likopeni kırmızı rengin hakim olduğu domates, karpuz, greyfurt gibi besinlerden elde edebilirsiniz.
Likopen vücuda özellikle kalp ve damarlar için kritik önemi bulunan antioksidan desteğini sağlar. Aynı zamanda içeriğindeki C ve E vitaminleri ile serbest radikallere karşı hücreleri koruyan domates bir de likopen stoğu birleşince kalp ve damar hastalıklarına karşı bir numaralı besin olarak karşımıza çıkıyor.
Düzenli olarak domates tüketmenin kötü kolesterolü düşürmesi de domatesin önemli faydalarından. Domatesin kalp ve damar sağlığına bir etkisi de trombositlerlerle ilintili. Pıhtı hücresi olarak da adlandırılan “trombosit” üretimini kontrol altında tutan domates aşırı trombosit üretimine bağlı yaşanabilecek damar tıkanıklığını önlemeye yardımcı olur.
Domatesin antioksidan özelliğinin ve zengin likopen içeriğinin kemik sağlığı üzerinde önemli bir etkisi olduğu savunuluyor.
Domatesin özellikle erkeklerde prostat kanseri riskini düşürdüğü de yapılan araştırmalarca kanıtlanmış bir veri. İçeriğinde bulunan alfa-tomatin adlı bileşenin prostat kanserine neden olan hücrelerin üretimini baskılamasından dolayı bu kanser türünde etkili olan domatesin aynı zamanda akciğer kanseri üzerinde de benzer bir etkisinin olabileceği konuşuluyor.
Vücudumuz için gerekli vitamin ve mineraller bakımından oldukça zengin olan domates C, A, E, K, B1, B2, B3, B5, B6 vitaminlerinin yanı sıra potasyum, magnezyum, demir ve fosfor minerallerini içerir. 1 adet orta boy domates vücudunuzun Günlük C vitamini ihtiyacının %26’sını, günlük A vitamini ihtiyacınızın %20’sini, günlük B6 vitamini ihtiyacınızın %5’ini karşılar.
Düşük kalorili olan taze domates suyu da vücudun ihtiyaç duyduğu suyu sağlarken asitli, keskin tadıyla daha uzun süre tok hissetmenize yardımcı olur.
Domatesin bir diğer faydası ise göz sağlığı için.. 1 bardak domates suyu günlük A vitamini ihtiyacının yaklaşık %20’sini karşıladığından domates göz için muhteşem bir sağlık deposu haline geliyor. A vitamini gözlerin düşük ışıkta iyi görmesini sağlar, beyaz kan hücresi üretimine yardımcı olur, yeni hücre üretiminde de önemli bir rolü vardır.
Domatesin A vitamini bakımından zengin olması saç bakımı için de önemlidir. A vitamini saç köklerini güçlendirirken saça doğal bir parlaklık verir.
Bunun yanı sıra bol miktarda C vitamini içeren domates cilde de oldukça faydalıdır. C vitamini cildin ana bileşeni olan “kolajen” üretimini destekleyerek cildin yenilenmesine ve esnek kalmasına yardımcı olur. Aynı zamanda antioksidan etkisiyle çevresel faktörlerin ve yaşlanmanın cilt üzerinde yarattığı olumsuz etkilere karşı koruma sağlar.
Eklem iltihabı (arthritis) nedeniyle yaşanan ağrı soruna da çözüm sunan domates içeriğindeki iltihap önleyici bileşenler flavonoidler ve karotenoidler sayesinde iltihaplı hastalıkların neden olduğu ağrıları hafifletmeye yarıyor.
Cildi güneşin zararlı ışınlarından koruduğu için yaz aylarında düzenli olarak domates tüketmek doğal bir koruma işlevi görür.
Domatesin belki de tek dikkat etmeniz gereken tarafı ise asidik yapısından kaynaklı mide problemleri olabilir. Domatesin asitli yapısı reflüsü olanların şikayetlerini arttırabildiğinden çok fazla tüketmemeleri tavsiye ediliyor.