Ne Güzel Dizimizdin Sen Sex and the City ve Tatlı Kadındın Carrie Bradshaw Abla!
Vallahi klinik bir vaka olduğumu düşünüyorum, insan hiç mi yeniliğe adapte olmaz, yeni birini benimseyemez, yeni bir diziye başlayamayaz! Ömrüm geçti geçiyor, en sevdiğim komedi Avrupa Yakası, en sevdiğim dram Aşkı Memnu ve en sevdiğim Sex and the City! Ülke takvimce ileri gitti ve fakat ben oralarda kaldım. Sanırım ülkenin o zamanki halinden daha mutluydum ve beynim şimdiki zamanı kabul etmek istemiyor, ayak diriyor.
Geçtiğimiz günlerde yeni bir dizeye başlamak için Netflix’i açtım, tüm dizilerin info’sunu tek tek okudum ve hiç birinden elektrik alamadım. Bunlar beni yarı yolda bırakır, en sevdiğim karakter ilk bölüm ölür ve Behlül kaçar! Yeni karakterlere alışmama korkum o denli ağır bastı ki, ben de yeniden Sex and the City’e başladım.Dile kolay tam 19 yıl önce merhaba dedi bizlere ve hala bitmedi. 6 sezonu hala ilk günkü heyecanla izledim, çok uzun zamandır görmediğin ama çok sevdiğin arkadaşların olur ya, heaynen öyle bir his işte. Her şey bıraktığın gibi, herkes aynı dinçlikte ve gençlikte, Carrie, Samantha, Charlotte ve Miranda hepiniz tek tek sordu.
İstanbul nasıl diye sordu Samantha hala çılgın mı gece hayatı diye ekledi. Pek sayılmaz dedim, terör üstü darbe sosuyla korkudan dışarı çıkamadık bir ara, o sırada Taksim’e bir şeyler oldu, bitti kayboldu. Yeni yılı karşılama coşkumuzu kursağımızda bırakıp, Reina’yı bile taradılar, sadece eğlenmek için orada olan insanları katlettiler. Eğlenmenin ayıp, sex yapmanın da günah olduğu bir yer oldu İstanbul. Tabii ki insanlar hala sex yapıyor ve fakat kimse bunu normalleştirmez, konuşmaz oldu.
Carrie’ye Ayşe Arman artık sex yazmıyor, o bile politika yazıyor dedim şok oldu. Çok üzüldüğünü fark ettiğimde, hala aşka inanan kadınlar/erkekler var rahatla biraz dedim. Herkesin başında bir miss/mr. Big var ve herkes şaşırmış durumda. Nikah masasında terk edilme aşamasına gelinemiyor artık, ilk seksten sonra kimse kimseye tahammül edemiyor. İlişkiler ‘’one night’tan one shot’a’’ dönüştü, dediğimde hunharca ağlamaya başladı, baktım sesi kısılıyor; Starbucks ülkeden hala çıkmadı ve Manola Blahnik hala en çok sana yakışıyor, diyerek gönlünü almaya çalıştım.
Ülkemizdeki hukuk ile endişelerini dile getirmek için hareketlenen Miranda’nın lafını kestim ve Charlotte’a sana çok güzel haberlerim var; her kanalda evlilik programları var ve bir kitle birbirini TV’nin önünde tanıyarak evleniyor dedim nasıl sevindi anlatamam. Kendisine böyle bir program sunma teklifi geldiği takdirde zevkle kabul edeceğini söyledi, ben de onu yapımcılarla tanıştıracağıma söz verdim.
Bundan tam 19 yıl önce hayatlarımıza girdi Sex and tje City ve öylesine dokundular ki hayatlarımıza hala etkisi altındayız. Dizinin mi yoksa yaşadığımız o zamanın ruhunu mu özlemle anıyoruz bilemiyorum. Belki daha gençtik, daha büyük hayallerimiz vardı ve evren daha yaşanılası bir yerdi. Sonra büyüdük birazcık ve hayallerimiz bir bir hayal oldu.
Küçücük kalplerimizde büyük hayaller kurarken ülkenin ve dünyanın bu hale geleceğini düşünmemiştik. Evet insanlar hep biraz kaypaktı çünkü insandı ve fakat bu kadarını tahmin edememiştik. Umuttan başka hiç bir duygumuz baki kalmadı ve senin gibisi gelmedi Sex and the City.