Dünyanın en ünlü isimlerini fotoğraflayan ödüllü fotoğraf sanatçısı Pari Dukoviç’in, Türkiye’deki ilk kişisel sergisi “İstanbul’dan New York’a: Bir Fotoğrafçının Yolculuğu” sanatseverlerden gördüğü büyük ilgi sebebiyle 22 Kasım gününe kadar uzatıldı. Dukoviç, Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu’nun Sismanogleio Megaro binasında, fotoğrafçılık kariyerinden 74 eser aracılığıyla izleyenleri, İstanbul sokaklarını, New York gökdelenlerini ve dünyanın en etkili insanlarından bir kısmını kendisinin gözünden görmeye davet ediyor.
Portre, moda ve röportaj gibi disiplinlerde çalışan, çok sayıda prestijli ödül sahibi fotoğrafçı Pari Dukoviç’in Türkiye’deki ilk kişisel sergisi ‘İstanbul’dan New York’a: Bir Fotoğrafçının Yolculuğu’, sanatçının çalışmalarının bir kutlaması niteliğinde olup, hayatında büyük rol oynayan iki metropol şehrin görsel bir anlatısı niteliğinde olup tanıştığı insanları ve yakaladığı anları içeriyor.
Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu, Pari Dukoviç ile işbirliği kapsamında, sanatçının fotoğrafçılık kariyerinden 74 seçkin fotoğraf çalışmasını, Barok ve klasik mimarisi ile dikkat çeken tarihi bina Sismanogleio Megaro’da gözler önüne seriyor. Bu eserler aracılığıyla Dukoviç, izleyenleri İstanbul’un sokaklarını, New York’un gökdelenlerini ve özüyle insanlıklarını yakalamış olduğu dünyanın en etkili insanlarından bazılarını, kendi gözünden görmeye davet ediyor.
SergideDukoviç’in kariyeri boyunca çektiği Donald Trump, Mark Zuckerberg, Taylor Swift, Jon Bon Jovi, Kim Kardashian, Scarlett Johansson, Lady Gaga, Lionel Messi, Karl Lagerfeld, Jeff Bezos, Kobe Bryant, Pharrell Williams, Stevie Wonder, Lebron James, Serena Williams, Michael Douglas, Daniel Craig, Rami Malek, The Weeknd, Nicki Minaj gibi birçok ünlü ismin portresi de yer alıyor.
Son üç Birleşik Devletler Başkanını fotoğraflayan sanatçı, Barack Obama’nın A Promised Land adlı anı kitabının kapağının yanı sıra NASCAR efsanesi Jimmie Johnson’ın son kitabının kapağını da çekti.
Sanatçının, Donald Trump portresi dünyanın en prestijli müzelerinden Presedential Gallery’de sergileniyor. Time Dergisinin dokuz kapağını fotoğrafları ile süsleyen Dukovic’in son çalışmalarından Balenciaga fotoğrafı geçtiğimiz günlerde American Photography tarafından ‘2023 Yılının Fotoğrafı’ olarak seçildi.
Pari Dukoviç sekiz yaşındayken babasının hediye ettiği bir fotoğraf makinesini aldı. Bu mütevazı başlangıcın onu ömür boyu sürecek bir yolculuğa çıkaracağını henüz bilmiyordu. Tarih ve kültür açısından zengin bir şehir olan doğum yeri İstanbul’un ruhunu yakalamakla işe başladı.
Bu canlı metropolde doğup büyümek ve Yunan mirası, bakış açısını şekillendirdi ve fotoğraf yolculuğuna ilham verdi. İlk başarılarından biri, 1992 yılında, henüz 8 yaşındayken Ekümenik Patrikhane’yi ziyareti sırasında Edinburgh Dükü Prens Phillip’i fotoğraflamak oldu. Bu, Dukoviç için çok önemli bir andı, fotoğrafın, yani zamanın kısacık anlarını yakalama gücünün bir kanıtıydı. Bu an ona, bir fotoğraf ya da bir bakış açısının kalıcı bir etki yaratma potansiyeline sahip olduğunu hatırlatarak, fotoğraf makinesinin kendisi için taşıdığı anlamı ve gücü de hissettirdi. Kısa sürede meraklarını keşfetmek için bir araç haline geldi.
Dukovic’in sanatı geliştikçe siyah beyazdan, renkli çalışmalara doğru evrildi. Her fotoğrafı, dünyayı belgelendirirken tutkusunun peşinden gitme konusundaki sarsılmaz kararlılığının da bir yansıması niteliğinde.
Dukoviç’in fotoğrafçılığı aynı zamanda dünyanın en etkili insanlarından bazılarının özünü ve insanlığını yakalamaya duyduğu hayranlığı da yansıtıyor. Ona göre portre, güçlü bir hikâye anlatma biçimi ve tarihi yakalıyor. Objektifini Birleşik Devletler Başkanları gibi önemli figürlerin yanı sıra zamanımızın en etkili müzisyenleri ve aktörlerinden bazılarına çevirme şansına sahip oldu.