Cumhuriyetimizin 100. yılında, Humanis’in organizasyonuyla hazırlanan ve çalışmaları tam yedi yıl süren muhteşem Atatürk sergisi, bugün Ankara Cermodern’de ziyarete açıldı.
İlaç ve sağlık şirketi Humanis’in organizasyonuyla, Nâzım Hikmet’in Kuvâyi Milliye Destanı’nın unutulmayan dizesinden ilham alarak oluşturulan sergi, “Karanlıkta Akan Bir Yıldız: Mustafa Kemal Atatürk” adını taşıyor. Proje Direktörlüğünü Fahri Özdemir’in yaptığı serginin hazırlanışı tam yedi yıl sürdü.
Humanis CEO’su Yunus Sancak, Humanis’in sosyal sorumluluk projesi kapsamında uzun yıllardır hazırlandıkları bu çok kıymetli serginin, Cumhuriyetimizin 100. Yılı’na bir saygı duruşunda bulunma ve Mustafa Kemal Atatürk’e minnetlerimizi gösterme amacı taşıdığını vurguladı.
Yunus Sancak, “Son yıllarda yapılan yüzlerce bilimsel çalışma, sanatın iyileştirici bir gücü olduğunu gösterdi. Dünya Sağlık Örgütü de bu çalışmaları düzenledi ve Avrupa ülkelerini, sanata teşvik etmeleri için tavsiyelerde bulundu. Humanis olarak sanatın sağlığa pozitif etkisine inanıyor ve bu yüzden bu sergiyi gerçekleştiriyoruz. Atatürk’ün liderlik dönemindeki vizyonu ve kararlılığını gösteren eserleri sizlerle paylaşmak, bizim için büyük bir onur kaynağıdır.” dedi.
Cumhuriyetin kurulma süreci üzerinden sergiyi izleyiciye sunduklarını belirten Sanat Direktörü Fahri Özdemir ise yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: “Yedi yıl önce hazırlıklarına başlanan çok kapsamlı bir sergi. Sergide 457 tane eser var. Ben eser diyorum. Çünkü Atatürk’ün özel eşyaları, yazışmalar, mektuplar. Bunların hepsi benim için bir eser değerinde olduğu için, 457 tane eserden oluşuyor. Yaklaşık 250 de fotoğraf var. Bu fotoğrafların da yüzde 80’i ilk defa görücüye çıkan fotoğraflar. Çünkü kronolojik süreç dediğimiz için az bilinen fotoğrafları da sergiye koymak zorunda kaldık. Ama bununla beraber 1907’den başlayıp, Atatürk’ün ölümü 1938’e kadar ki bütün süreci, Atatürk üzerinden ve cumhuriyetin kurulma süreci üzerinden izleyiciye sunuyoruz.”
Sergide Atatürk’ün fotoğrafları ile beraber birçok da özel eşyasının olduğunu dile getiren Özdemir, “Bastonu, kravatı, kol düğmeleri, yazdığı kitapların hepsi ve yaklaşık yüzün üzerinde de dönemsel belgeler, mektuplar, yazışmalar, telgraflar ve bazı sanat eserleri. O sanat eserleriyle beraber bir bütün aslında. Bir tarih yolculuğuna çıkıyor insanlar” ifadesini kullandı. Son olarak amacının insanlara doğruları ilk kaynaktan göstermek olduğunu vurgulayan Özdemir şöyle konuştu: “Fotoğraflarla beraber o dönemin gazeteleri, dergileri sizi o tarihin içine alacaktır. Bireysel olarak da kendimizin yüzleşme sergisidir bu sergi. Nereden nereye geldik? Değerlerimiz neydi? Hangi değerleri kaybettik? Hangi değerleri koruyamadık? Bu yüzleşmenin de bir sergisi. Benim amacım bu sergide insanlara gerçekleri ve doğruları ilk kaynaktan göstermek, hurafelerden uzaklaştırmak, gerçekle yüzleştirmek amacını taşıyordu. Sanırım başardığımı düşünüyorum.”
SAYA Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cem Mengi ise, açılışla ilgili olarak şunları söyledi: “Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına sahip çıkmak, onun değerlerini yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak, Türkiye için bir görevdir. Bu büyük sergi, Atatürk’ün öncülüğünde kurulan Cumhuriyetimizin 100. yılında özel bir anlam taşıyor. SAYA Grup olarak, bu anlamlı etkinliğin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Atatürk’ün vizyonu ve liderliği, Türkiye’nin bugünkü konumunu belirleyen temel unsurlardan biridir. Onun ilke ve idealleri üzerine inşa edilen bir geleceği desteklemek bizim için kutsal bir görevdir. Bu vesileyle, Atatürk’ün ölümsüz mirasına olan bağlılığımızı ve SAYA Grup’un Atatürk ilke ve ideallerine olan bağlılığını bir kez daha vurgulamak istiyorum. Umarım bu sergi, gelecek nesillerin de Atatürk’ün değerlerini anlamalarına ve yaşatmalarına katkı sağlar.” diye konuştu.
“Karanlıkta Akan Bir Yıldız: Mustafa Kemal Atatürk” adlı sergide, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’de ilk kez kamuoyu ile paylaşılan 250 adet yayımlanmamış fotoğrafıyla birlikte, Atatürk’ün kullandığı özel eşyaları, kendisinin ve o dönemin önemli kişilerinin yazışmaları, telgraflar, gazeteler, dergiler, dönemsel belgelerle birlikte o döneme ait birçok obje de yer alıyor. Bu objeler arasında Atatürk’ün özel eşyaları, Atatürk’ün bazı kişilere imzaladığı fotoğraflarla birlikte yerli ve yabancı fotoğrafçıların çektiği fotoğraflar, serginin dikkat çekici bölümünü oluşturuyor.
Serginin bir başka dikkat çelen evrakı ise Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın yazdığı mektup… Bu mektup izleyicileri yoğun bir duygu seliyle o dönemlere götürüyor.
Sergi, bin dokuz yüz dokuzdan başlayıp, Çanakkale Savaşları ve sonrasında Avrupa’nın “hasta adamı” diye nitelendirilen Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü ile birlikte, çok zor koşullarda sürdürülen Kurtuluş Savaşı ve ardından Cumhuriyetimizin kuruluşu ve sonrasını görsel bir bütünlükle sanatseverlere sunuyor.