İsviçreli lüks saat markası TAG Heuer, Universal Pictures’ın The Fall Guy filmiyle ortaklığını duyuruyor. Gişe rekortmeni yönetmen David Leitch’in aksiyon ve yıldızlarla dolu, gerilim türündeki eseri 3 Mayıs 2024’te vizyona giriyor.
87North yapımı filmin başrolü, TAG Heuer marka elçisi ve Oscar adayı Ryan Gosling’e (Barbie, La La Land, Blade Runner 2049) emanet. Mesleğinden ötürü pek çok yara izine maruz kalmış dublör Colt Seavers karakterine bürünen Gosling; eski eşi Jody Moreno’nun yönetmen koltuğuna oturduğu, Oscar adayı Emily Blunt’ın (Oppenheimer, A Quiet Place) rol aldığı yüksek bütçeli bir stüdyo filminin yıldızı kaybolduğunda tekrar göreve çağrılıyor. TAG Heuer ise filmin resmi saat sponsorluğunu üstleniyor ve kampanya, Gosling karakterine mükemmel bir biçimde yakışan efsanevi TAG Heuer Carrera Chronograph’ı bir kez daha taktığından marka ile aktörün özel ilişkisini sürdürüyor.
The Fall Guy’da TAG Heuer’in marka elçisi Ryan Gosling; kayıp film yıldızının peşine düşmek, bir komployu çözmek ve sevdiği kadını geri kazanmak için uğraşan, işçi sınıfına mensup kahraman Colt Seavers’ı canlandırıyor. Filmde; Colt’un Sydney Liman Köprüsü’nde metal bir levha üzerinde sörf yapması da dahil, daha önce hiç görülmemiş zorlukta dublör sahneleri yer alıyor.
Tüm güçlüklerin üstesinden layıkıyla gelebilecek tek saat belli: aşırı hızlı kovalamacalara ve yüksek basınca dayanıklı, efsanevi TAG Heuer Carrera Chronograph. Gosling’in hem dublör karakteri hem de saati, TAG Heuer’in “Baskı Altında Kırılmama” mottosunu mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Gosling’in bir kez daha rolüne en uygun TAG Heuer’i seçmesi, film Hollywood ikonu ile TAG Heuer arasındaki benzersiz sinerjiye de dikkat çekiyor.
The Fall Guy; filmin kreatif ekibinin Carrera’nın 60. yaşı şerefine seyirciyle buluşturduğu aksiyon-komedi kısa filmi The Chase for Carrera’dan bir yıl sonra gerçekleşen ikinci TAG Heuer iş birliği. The Chase for Carrera; Gosling, yönetmen David Leitch ve yapımcı Kelly McCormick’e ait yapım şirketi 87North’un (Bullet Train, Nobody, Violent Night) desteğiyle hayata geçirilmiş The Fall Guy’da rol alırken Sydney’de çekildi.
Aksiyon odaklı kısa filmde Gosling, kendisinin kurgusal bir versiyonunu oynamanın yanı sıra, Full Guy karakteri gibi gerçek yaşamda da aksiyona uyum sağlayabileceğini gösterdi. Çok değerli TAG Heuer Carrera’sına göz koymuş kararlı bir Prop Master (Vanessa Bayer) tarafından kovalandı, saatini korumak uğruna canını riske attı. Bundan dolayı onu kim suçlayabilir ki?
The Fall Guy’da Gosling’in karakteri sadece dublörlük becerilerine değil, aynı zamanda bileğindeki “glassbox” tasarımlı son model TAG Heuer Carrera Chronograph’a da güveniyor. Yarış ruhundan doğup 60 yıl boyunca başarı kültürüyle beslenmiş ikonik saat, tehlikenin göbek adı olduğunu savunan birine göre mükemmel bir parça!
Hız okunabilirliğinin hayati önem teşkil ettiği pist yarışları düşünülerek yaratılmış TAG Heuer Carrera Chronograph’ın karmaşıklıktan uzak tasarımı, hem finiş çizgisi hem de gerçek dublörler için son derece ideal. Her iki durumda da her saniye -ve saate her bakış- büyük önem taşıyor.
TAG Heuer ve marka elçisinin ilişkisi, Gosling’in dublör rolüne kusursuzca ayak uyduracak saati bulmak üzere film çekimlerinden iki yıl önce İsviçreli lüks saat markasıyla diyaloğa girmesi sayesinde benzersiz bir hale evrildi. Aranan saat çabasız şıklığı ve zamansız bir ikonikliği çağrıştırmalı, işi tehlikeye dayanan bir karakterle başa çıkabilmeliydi.
Görevin hakkından gelebilecek tek tasarım, 70. senesi için yenilenip geliştirilmiş TAG Heuer Carrera Chronograph’tı. 1970’lere ait modelleri hatırlatan kubbeli bir safir kristal ile kaplanmış kasası, kavisin takimetre üzerinden kusursuzca akmasını ve kadranın kenarından kasaya doğru ilerlemesini sağlamak amacıyla yeniden tasarlandı.
Sonuç: her zamankinden daha şık ve tek bakışta kolay okunabilen bir saat, hele ki dublörseniz ve bir anlık zamanlama her şeyi değiştirirse hayat memat meselesi! Özetle Gosling’in Colt Seavers’ı; delikli deri kayışla tamamlanmış siyah-gümüş kadranlı son model bir saat takıyor. Modelin, etkileyici bir izlenim bırakmayı bilenlerin favorisi olacağı garanti.
TAG Heuer-Gosling iş birliği, Hollywood ikonuyla kurulan eşsiz ilişkinin en yeni bölümüne işaret ediyor: TAG Heuer her okazyona uygun saati sunarken, marka elçisi Gosling de yine inanılmaz bir performans sergiliyor.
TAG Heuer CEO’su Julien Tornare, konuya dair düşüncelerini şöyle paylaşıyor: “Ryan Gosling ile ilişkimizi The Fall Guy için sürdürmekten mutluluk duyuyoruz. Ryan her rolüne bütünüyle bağlanır, tıpkı markamıza da yaptığı gibi. Harika kampanyaları -hatta gişe rekorlarını- ve farklı rollerinde ona eşlik etmemizi de kapsayan özgün ve yaratıcı bir iş birliğimiz var. Ryan’ın giriştiği her işte mükemmelliği hedeflemesi, marka değerlerimizle bire bir örtüşüyor.”
Ryan Gosling ise görüşlerini şu cümlelerle dile getiriyor: “The Fall Guy‘da, bilhassa zamanlama mükemmel olmadığı her an ölümle burun buruna kalabilecek bir dublörü canlandırıyorum. Gerçek dünyada dublörlük becerilerini kullanmaya zorlandığında karşılaştığı zorluklarla başa çıkabilecek, karakterimi hayal kırıklığına uğratmayacak bir saate ihtiyaç duyuyorduk ve TAG Heuer Carrera Chronograph’tan daha mükemmel bir seçenek yoktu.”
TAG Heuer Carrera Chronograph
TAG Heuer’in şıklık ve kusursuzluğun aynı şey olduğunu ortaya koyan motor yarışı mirasından doğmuş Carrera Chronograph, hayatını sınırlarda yaşayan bir dublör için mükemmel bir seçim.
Tehlikeli Carrera Panamericana yarışının ardından ün kazanan saat; sürücülerin de hayatlarını sınırda yaşadıklarını göz önünde bulundurarak, okunabilirlik ve sadelik çerçevesinde tasarlandı.
Zarif, yalın, sportif ve cüretkar yönleriyle öne çıkan bu ikon; 60 yılı aşkın süredir zamansızlığını korumasına rağmen 20. yüzyılın ortasında tasarıma duyulan tutkuyu ifade ediyor. Kusursuz okunabilirlik sunan net ve minimal tasarım dili, saati şirketin daha önce ürettiği modellerden radikal bir şekilde ayırıyor.
TAG Heuer Carrera Chronograph, ilk kez TAG Heuer’ın efsanevi eski CEO’su Jack Heuer tarafından 1963 yılında yaratılan saatin en yeni versiyonunu oluşturuyor. Kadranın kenarında dönen takimetrenin üstünden pürüzsüzce akıp kasaya doğru uzanan “glassbox” adlı safir kristal bir kubbeyle taçlandırılmış saat, sportif siyah-gümüş “ters panda” kadrana ve Gosling’in dublörünün The Fall Guy’da her saniye üzerine bahse girdiği, delikli dana derisi kayışa sahip. Çarpıcı bir mavi kadran ve dana derisi mavi kayış seçeneği de mevcut.
Yarış anlamındaki “carrera” kelimesinin yol manasına da gelmesi, saatin yalnızca birinciliği elde etmenize yardımcı olmakla kalmayıp, çabasız şıklığıyla hangi yöne gideceğinizi bilmeniz konusunda size güven vermesini de sağlıyor.
Son model TAG Heuer Carrera Chronograph, zamansız ve ikonik köklerine sadık kalırken, daha şık ve kusursuz hale gelmek için tasarımını güncelleniyor. Çünkü Gosling’in dublörünün de çok iyi bildiği gibi; her saniye önem taşıdığında, birini bile atlamadığınızdan emin olmak istersiniz.
The Fall Guy
O bir dublör ve tüm dublörler gibi, keyifli vakit geçirmemiz için soluk soluğa kalır, vurulur, çarpışır, pencerelerden atılır ve en yükseklerden düşer. Ve şimdi işçi sınıfının kahramanı, neredeyse kariyerini bitiren bir kaza sonrası kayıp film yıldızını bulmak, bir komployu çözmek ve sevdiği kadını geri kazanmaya çalışırken görevine devam etmek zorundadır. Tüm bunların içinde ne iyi gidebilir ki?
Gerçek hayat dublörü, Bullet Train, Deadpool 2, Atomic Blonde ve Fast & Furious Presents: Hobbs & Shaw’a gişe rekorları kırdıran yönetmeni ve John Wick, Nobody ve Violent Night’ın yapımcısı David Leitch’in şimdiye kadarki en kişisel filmi. Komik, sürükleyici, yıldızlarla dolu yeni bir aksiyon gerilimi ve aksiyon filmlerine ve onların çalışkan fakat yeterince takdir edilmeyen ekiplerine yönelik bir aşk mektubu:
The Fall Guy.
Oscar adayı Ryan Gosling (Barbie, La La Land, Drive); işi bir yıl önce bırakarak hem fiziksel hem de zihinsel sağlığına odaklanmaya karar vermiş ancak eski eşi Jody Moreno’nun yönettiği, Altın Küre ödüllü Emily Blunt’ın (Oppenheimer, A Quiet Place filmleri, Sicario) oynadığı dev bütçeli bir stüdyo filminin kayıp yıldızının yerine tekrar göreve çağrılmış, yara izleriyle dolu dublör Colt Seavers’a hayat veriyor. Acımasız yapımcının (Emmy ödüllü Hannah Waddingham; Ted Lasso), yıldız Tom Ryder’ın (Altın Küre ödüllü Aaron Taylor-Johnson; Bullet Train) kayboluşunu stüdyo ve medyadan gizlemeye çalıştığı sırada Colt, filmdeki en çılgın dublörleri canlandırırken (sınırlı başarıyla) Jody’nin iyi niyetini yeniden kazanmaya çalışıyor ama kayıp yıldızın etrafındaki gizem derinleştikçe, kendisini herhangi bir dublörünkinden daha tehlikeli bir uçurumun eşiğine itecek bir komplonun tam ortasında buluyor.
1980’lerin popüler TV dizisinden esinlenen The Fall Guy’da, aynı zamanda Winston Duke (Black Panther serisi) ve Oscar adayı Stephanie Hsu (Everything Everywhere All at Once) da rol alıyor. Hobbs & Shaw’un senaristi Drew Pearce tarafından yazılmış filmin yapımcılığını; Kelly McCormick (Bullet Train, Nobody, Atomic Blonde) ve David Leitch şirketleri 87North adına, Ryan Gosling ve Guymon Casady (Game of Thrones, Steve Jobs ve yakında yayımlanacak Ripley dizisinin uygulayıcı yapımcısı) ise Entertainment 360 için üstleniyor. Filmin idari yapımcıları listesine ise Drew Pearce, Entertainment 360’den Geoff Shaevitz ve orijinal Fall Guy televizyon dizisinin yaratıcısı Glen A. Larson adını yazdırıyor.