KONMARİ YÖNTEMİYLE EVİNİZİ DÜZENLEMENİN 3 BASİT YOLU

konmari

Her gün göz göze gelip varlıklarını sorguladığınız eşyalarla vedalaşmak çok da kolay değil, biliyoruz. ‘Ya bir işe yararsa’, ‘Aslında alırken çok hoşuma gitmişti’, ‘Dünya para vermiştim’ gibi türlü bahanelerle kendinizi kandırmak çoğu zaman çekmecemizde yıllardır yer işgal eden ve asla kullanmadığınız şalı atmaktan daha mantıklı gibi duruyor, bu konuda yalnız değilsiniz. Birçoğumuz alırken o an iyi bir fikirmiş gibi duran çan eteğin kötü bir fikir olduğuyla yüzleştiğimizde bile ‘belki bir gün…’ umuduyla saklamaya devam ettik. Ya da üç yıl önceki doğum günümüzde hediye edilen, o an beğeniyor gibi yapıp eve gelir gelmez görüş alanınızdan hızla çıkarttığınız o manâsız ayakkabıyı… Dolabın ücra köşelerine sakladığımız, bize haz vermeyen, kendimizi kısa vadeli kandırmacalarla atmamaya ikna ettiğimiz her eşyayı hayatımızdan çıkarmayarak sadece zaman ve yer değil, aynı zamanda enerjimizden çalıyoruz. Materyallere beslediğimiz bu duygusal bağ aslında ötelemekten öteye gidemiyor. Sonuç olarak sadelikten uzaklaşırken çan etekle ilişkimiz seviyeli bir şekilde devam ediyor. Oysaki mutluluk ve sadelik bizi saran eşyaların bize yalnızca haz veren eşyalar olmasıyla doğru orantılı. Yani mutluluğun sırrı minimallikte gizli.

konmari

Son günlerde adını sıkça duymaya başladığımız Japon temizlik danışmanı, ‘Hayat değiştiren Düzenleme Sihri’ kitabının yazarı Marie Kondo’nun geliştirdiği KonMari tekniğiyle hayatı yalınlaştırmak, organize etmek ve zamanı akıllıca değerlendirmek çok kolay. Size sadece haz veren şeylere sahip olmak, kişisel verimliliğinizi arttırmak ve yaşam alanlarınızda doğru enerji yaymak için evinize, ofisinize kolayca adapte edebileceğiniz bu tekniği uygulamanızı şiddetle tavsiye ediyoruz.

 

Sadece basit bir ev organizasyonu tekniği olmayan aslında kişisel verimlilik, huzur ve meditasyon tekniği olan KonMari tekniğini kolayca uygulamanız için size küçük bir rehber hazırladık.

 

konmari

ADIM ADIM MUTLULUK İÇİN;

  1. Size Haz Vermeyen Eşyaları Atın

Atın! Sadece kullanmadığınız, bedeninize artık olmayan eşyaları değil, gerçek anlamda size bir mutluluk vermeyen her şeyi gözden çıkarın. ‘Bu bana haz veriyor mu?’ sorusuna cevap hayır ise vakit vedalaşma vakti. Saklamayın, çekmece rütbesini düşürmeyin, bazanın altındaki verilecekler listesine ilave etmeyin. Poşetleyip, evden çıkarın. Eşyalarınızı gözden çıkarırken bölgesel değil kategoriye göre ilerleyin. Eşyalarınızı verecek birini bulana kadar saklamaya devam etmeyin. Sokakta ihtiyacı olanlara, derneklere, mültecilere verin. Sizin hayatınızdan çıkıp başkalarının kullanımına girsin. Hiç kimse bulamıyorsanız, çöpün yanına koyun. İhtiyaç sahipleri onları değerlendirecektir.

  1. Düzenlemeyi Kategoriye Göre Yapın

Kullanmadığınız, size mutluluk vermeyen her eşyayı attıktan sonra düzenlemeye başlayın. Düzenlemenizi de odaya göre değil eşya kategorisine göre yapın. Bir gün kitaplarınızı düzenliyorsanız o gün sadece kitapları düzenleyin. Kıyafet, mutfak eşyası, ayakkabı, kırtasiye, belgeler/fotoğraflar gibi kategorilerle ilerleyin.

  1. Kolay Ulaşılabilir Şekilde Düzenleyin

Kondo’ya göre şaşaalı saklama metotlarından ziyade gerçekten kullanımı kolay, basit saklama metotları uygulamak gerek. İdeal olan bir eşyayı almak ne kadar kolaysa tekrar yerine koymak da o kadar kolay olmalı.

 

KONMARİ KATLAMA TEKNİĞİ

Marie Kondo’nun geliştirdiği KonMari tekniğinin en faydalı ve önemli yönlerinden biri hiç şüphesiz çok yer kaplamayan, göze de hitap eden katlama tekniği.

Dağınıklık-severlere çeki düzen veren, yer yer hayat kurtaran, hali hazırda Başak burcu olmayanlara göre devrim niteliğindeki bu katlama tekniği işin özünde kıyafetleri katlayıp üst üste koymayı değil küçük bir dikdörtgen haline getirerek dikey yerleştirmeyi öneriyor. Her kıyafet türünün kendine göre bir katlama şekli var ama hepsi dik yerleştiriliyor. Böylece hem alttaki bluzu çekmeye çalışırken üsttekini dağıtmıyor ve kırıştırmıyorsunuz hem de rahatlıkla nerede neyiniz var görebiliyorsunuz. Ne kadar az katlarsanız o kadar az kırışacağından, bu yöntemle katlanan şeyleri giymeden ütüye gerek olmuyor.

Çoraplar

  • Çorapları çift halinde, biri diğerinin üzerine gelecek şekilde yere yatırın.
  • Parmak kısmını içeri doğru katlayın. Tam olarak ikiye değil, parmak kısmı bilekten iki parmak aşağıda kalacak kadar.
  • Şimdi ortadan ikiye katlayın.
  • Tekrar ikiye katlayıp dik konuma getirin.

 

İç Çamaşırları

Bu uygulama bikiniler, tangalar ve boxerlar için de geçerli.

  • İç çamaşırınızı düz bir şekilde yere koyun.
  • Ağ kısmı bel kısmına gelecek şekilde içeri doğru katlayın.
  • Kenarları da bir zarf gibi içeri doğru katlayın
  • Ağ kısmını tekrar içeri katlayın ki dik konuma getirebilin.
  • Dik şekilde çekmeceye ya da ayrı bir sepete yerleştirin.

 

Tişörtler

  • Tişörtünüzü yaka kısmı size yakın olacak şekilde yatırın.
  • Tişörtün boydan tam ortasında bir çizgi varmış gibi hayal edin ve iki kenar da bu orta çizgi de buluşacak şekilde içe katlayın. Tişörtün kollarını dışa doğru katlayın.
  • Alt kısmından yukarı doğru ikiye katlayın.
  • Tişörtü 3 parçaya böldüğünüzü hayal edin, bu şekilde üçe katlayın, dikdörtgen elde edeceksiniz.
  • Tişörtünüzü dik konuma getirip, çekmeceye yerleştirin.

 

Pantolonlar/Kotlar

  • Pantolonunuzu ya da kotunuzu serin
  • Sol bacağı sağ bacağın üzerine katlayın.
  • Dışarıda kalan ağ kısmını içe doğru katlayın böylece büyük bir dikdörtgen elde edeceksiniz.
  • Bilekten bele doğru ikiye katlayın, sonra bel kısmına doğru üçe katlayın.
  • Dik konumda çekmecenize yerleştirin.

 

Kazaklar

  • Kollarını yayarak kazağı yere serin
  • Kolları önce içeri sonra aşağı doğru, bir üçgen yaratacak şekilde katlayın.
  • Yaka kısmından bele doğru dik durabilecek bir dikdörtgen şekline gelene kadar katlayın.