Travmaya yaklaşım nasıl olmalıdır?
Merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde meydana gelen depremlerden etkilenen bireylere yönelik doğru bir psikolojik destek büyük önem taşır. Bireyler bu dönemlerde sosyal medya üzerinden ve televizyondan haber almakta ve kendilerini bir şey yapmak zorunda hissetmektedir. Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp bebek Uzmanı Op. Dr. Serpil Kırım, özellikle gebeler ve çocuklar için bu haberleri izlemenin ve sosyal medya üzerinden maruz kalmanın ikincil bir travmaya sebep olabileceğini söylüyor. Bu dönemde çocuklar ve gebeler üzerinde sanılandan çok daha fazla travmatik etkiler görülmektedir. Bu süreçte amaç hayatta kaldığımızın farkında varmak ve bu acıları doğal akışında hissetmeye alan açmak olmalıdır. Bu şekilde zihnimiz bunları işlemlemeye başlayarak yaşama tutunmak için yeni yollar bulabilir.
Travmalar anne karnında başlıyor
Bebeklerin anne karnındayken annenin duygusal değişimlerinden etkilendiğini ortaya koyulmuştur. Ülke olarak yaşadığımız bu zor günlerde anne karnındaki bebekler yaşanan afetten direkt olarak etkilenebilir ve müdahale edilmediği takdirde doğdukları anda bu travma ile yaşama başlangıç yapabilirler. Bu dönemde depremden etkilenen gebelere psikolojik destek verilmeli ve çeşitli terapötik çalışmalar ile bebeklere annelerinin dilinden yaşananlar anlatılmalı. ‘Sevgili bebeğim şu anda ülkemizde deprem oldu bende bir üzüntü içindeyim, ancak bu üzüntünün seninle bir ilgisi yok’ şeklinde bebek ile konuşmak ve o duygunun bebekle ilgili olamadığını vurgulamak travmanın nesillere aktarımına bir nebze de olsa engel olabilecektir. Bebeklerin bu travmayı doğduklarında taşımaması için bu tarz farkındalıklar oldukça önem arz ediyor.
Toplumsal travmanın bireyler üzerindeki etkileri
Yaşanan afet ve sonrasında bireylerde görülen tepkiler, olayın şiddeti, psikolojik yapı, toplumsal değer ve inançlar, geçmiş yaşanmışlıklar nedeni ile farklılıklar gösterebilir. Deprem sonrası görülen tepkiler arasında korku, kaygı, suçluluk duygusu ve öfke gibi etkilere rastlanabilir. Uyku ve odaklanma sorunları ortaya çıkabilir. İzlenenler ve yaşananlar kişinin zihninde sürekli yer alır. Bu dönemlerde bireyler kendilerini suçlamaya ve yargılamaya çok müsaittir. Ortalama 4-6 hafta içinde terapi desteği alındığında akut evre kontrol altına alınacaktır. İlk adım ilişki kurmak olmalıdır. Bireylerin bu dönemde sadece yaşadıklarını anlatmaları bile büyük bir ilerlemeye neden olacaktır ve bu travmaların gelecek nesillere aktarılması engellenebilecek. Bu destek kişilerin hayata tekrar adapte olması için büyük bir adım olacaktır.