Estetik cerrahi alanındaki yenilikler ve gelişmeler vücudun her bölgesi için daha güzel ve estetiğe ulaşma konusunda farklı alternatifler sunuyor. Uzun yıllardır bu alanda en çok tercih edilen estetik cerrahi operasyonlardan biri ise meme büyütme işlemi olarak dikkat çekiyor. Ancak bu işlem sonrası olması gerekenden büyük memelere sahip olanlar zaman içinde omurga rahatsızlıkları yaşayabiliyor. Bu noktada ise implant tercihleri ön plana çıkıyor ve hafif implant kullanımı uzun vadede kişiyi yaklaşık 1 ton ek ağırlık taşımaktan kurtarıyor. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dr Güray Yeşiladalı ameliyat sonrası yaşam konforuna büyük etkisi olan implant tercihi konusunu anlattı.
İmplant türüne birlikte karar verilmeli
Meme büyütme operasyonları meme dokusu altına implant yani protez yerleştirilerek gerçekleştiriliyor. Meme ameliyatları estetik kaygılarla, emzirme sonrası sarkmalarla, ani kilo verme sonrası meydana gelen hacim kaybıyla, farklı sağlık sorunları veya şekil bozukluklarıyla tercih edilebiliyor. Kişinin fiziksel özelliklerine ve isteklerine göre en doğru sonucu verecek büyütme oranına doktorla hastanın birlikte karar vermesi gerekiyor.
Omurga sağlığına olumsuz etkileri olabilir
Büyük hacimli meme için gerekli olan protezin ağır olması durumunda kişide gelecekte omurga sağlığı sorunları baş gösterebilir. Özetle ameliyat sırasında protez, açılan kesiden içeri yerleştirilir ve bu operasyon yaklaşık 1,5 -2 saat sürer. Normal şartlarda herhangi bir komplikasyon olması beklenmez ancak hem komplikasyon olasılığının düşmesi hem de ameliyat sonrası hastanın konforlu bir yaşam sürmesi için doğru implant seçimi büyük önem kazanıyor.
Aynı büyüklük %30’a varan oranda daha hafif implantla sağlanabilir
Meme implantı seçimi sonrası oluşabilecek sorunlardan bazıları boyun, bel fıtığı ya da omuz ve sırt ağrıları olarak sıralanabilir. Bu yüzden seçim yaparken implantın hafifliğini mutlaka göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bu konuda geliştirilen “B-Lite” hafif meme protezi hem daha doğal sonuçlar ortaya koyuyor hem de daha az komplikasyon olanağı sunuyor. Aynı hacimdeki bir silikon proteze oranla %30’a varan oranda hafif olan “B-Lite implant”, omurga sağlığının korunması açısından avantaj sağlıyor. Bu hafiflik hastaların ameliyat sonrası yaşam konforunu olumlu etkiliyor.
Hafif implant 12 yılda ‘1 ton’ yükten kurtarıyor
Geleneksel implant ve B-Lite hafif implant arasındaki kıyaslamayı rakamlara döktüğümüzde çarpıcı sonuçlar ortaya çıkıyor. Her iki implant türünün hacminin de 450 ml. olduğu dikkate alındığında geleneksel implantın ağırlığı 450 gram, B-Lite ise 333 gram ölçülüyor. B-Lite implant uygulanan kişi ilk 1 yıl sonunda geleneksel implant kullanana göre 85 kg daha az ağırlık taşımış oluyor. Uzun süreli bir kullanıma göre hesaplandığında ise bu fark 6 yılda 500 kg’a yani yarım tona, 12 yılda ise 1 tona ulaşıyor. Yani B-lite kullanan kişi 12 yılın sonunda geleneksel implant uygulanan birine göre toplamda tam 1 ton daha az ağırlık taşımış oluyor.
Ameliyat izinin genişleme riskini azaltıyor
Bu protez türünün hafif olmasının diğer avantajı ise meme dikleştirme ve büyütme yapılan hastalarda silikonun ağırlığına bağlı ameliyat izlerinin ameliyattan sonra genişleme riskini de en aza indirgemiş olması. Bu hafiflik ileri dönemde memenin tekrar sarkma riskini de azaltmış oluyor. %30’a varan oranda hafiflik günlük aktiviteler sırasında ve özellikle de spor yaparken memede silikon varlığı hissini azaltıyor. Protezin yumuşak ve gerçek doku kıvamında olması dokunulduğunda silikonu hissetme olasılığını azaltıyor.